
Yalan Söylemeyi Meslek Edinenler: politikacılar, reklamcılar, din adamları, spor Muhabirleri …
Ortak noktaları birilerinin ısrarla onların dediklerini dinlemek durumunda olması. Arz talep ilişkisinden doğan yalan. Ben bir reklâmcı değilim lakin kendimi halen reklâm filmlerinin yaratılması sürecinden kurtaramadığımdan dolayı bu yalanlara bizzat şahit olmaktayım. Bu yalan dolan’a “iletişimin iletişimsizliği” de eklenince görünüşte hiçbir iş yapmıyormuş gibi gözükülen film öncesi plan programlama ,hazırlık sürecinde insan yavaş yavaş kendini kemiriyor.
Neyse mesleki ıstırapları daha uzun bir yazıya bırakıp. En son süfer lig’de bırakmışız ordan devam edelim. Alex’in olmadığını unuttuğumdan olacak , 3 atıcak fenerin 2 yemesi pek keyif verici bir lig başlangıcıydı. Oysa Fenerbahçe sadece kendi lig başlangıç ritüelini uygulamıştı. Onun dışında pek fire yoktu. Bir diğer enteresan şey ise H. Şükür’ün büyük futbolcu M. Oktay’ın GS tarihindeki rekorunu geçmesi ve Tanju’nun lig tarihindeki gol sayısına ulaşmasıydı. Sempatik BJk yazari Kazim Karakanat'a bakacak olursak "Metin Oktay'ı hiçbir futbolcu ile insan olarak ve golcü olarak kıyaslamam. Kıyaslarsam taş olurum. Şunu da unutmayın. Oktay bugün oynasaydı bu top, bu ayakkabı ve bu halı gibi sahada 500 golü çoktan aşardı." durum bu. Bu konuda aklıma gelen tek isim 1000 gollü Romario..Eh Hakan Şükür artık bu sezon aktif futbol yaşantısını sürdüren en yakın rakiplerinden 100 gol farkı olmasına rağmen arayı açacaktır. Bu haftaki maçlar için:
Fenerbahçe-Gaziantepspor: 2-1
Bursaspor-Galatasaray : 1-2 (Bülent korkmaz GS’ı bir defa daha devirirse şaşmam ama yine de akıl GS diyor)
Kasımpaşa-Beşiktaş: 0-2
GS store a gittim Kırmızı bir forma varmış çıplak gözle görelim dedim. Kombine alanlara verdiklerni söylediler. 4701 adet verdikten sonra herhalde eylül gibi onu da satmaya başlarlar. Bu sene alınan oyunculara bakıp Canaydın yönetimini affedenlere yazıklar olsun. Kombineye %100 ü aşan zam yapan, taraftara müşteri diyen, stad işini eveleyip geveleyen, orayı burayı satmak için herkese peşkeş çeken, 100 yıl organizasyonlarını,arma tasarımlarını eline yüzüne bulaştıran forvet transferini 10 gün içinde yapmazsa lig’e bu halde devam edecek olan (alıştık artık), sene ortasında bırakması muhtemel bir teknik adama inanan, etrafındaki işe yarar adamları birer birer uzaklaştıran bu yönetimin benim için hep eleştirdiğim diğer krallık takım yönetimlerinden hiçbir farkı yok. Burası “Türkiye yok öyle” seslerini duyar gibi oluyorum. Evet bizler bir güdülme arayışı içerisindeyiz. Tek adam olsun, kral olsun, imparator olsun bizi kessin, dürtsün yola soksun. Neyse çok gereksiz ve uzun bir feryat yazısı oldu. 5 senedir süren Canaydın yönetimi hakkında bir daha yazmaya lüzum yok.
Bu yazıda komple futbola gitti bir haftadır bir şey yazmazsak olacağı buydu. Burçakla kalkıp burçakla yaşıyoruz. Salı Çarşamba çekelim kendimize gelelim…
Ps: www.formamigeriver.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder